ABD’de Doğumla Vatandaşlık Hakkı Tehlikede mi? | 2025 Gelişmeleri

dogumla-vatandaslik-amerika

Amerika Birleşik Devletleri'nde nesillerdir süregelen doğumla vatandaşlık hakkı, 2025 yılına gelindiğinde eşi benzeri görülmemiş bir tehditle karşı karşıya kaldı. 150 yılı aşkın süredir anayasal güvence altında olan bu temel hak, Başkan Trump'ın yeni başkanlık emriyle ciddi biçimde sınanmaya başladı. Son aylarda federal mahkemelerde yaşanan gelişmeler, konunun anayasal boyutunun yeniden masaya yatırılmasına neden oldu.

14. Anayasa Değişikliği ve Yasal Geçmiş

ABD Anayasası'nın 1868 tarihli 14. Değişikliği, Amerika Birleşik Devletleri’nde doğan veya vatandaşlığa kabul edilen ve ülkenin yargı yetkisine tabi olan herkesin hem federal hem de eyalet vatandaşı olduğunu hükme bağlar. Bu ilkenin kapsamı, 1898 tarihli United States v. Wong Kim Ark davasında netleşmiş ve göçmenlik statüsüne bakılmaksızın, ABD topraklarında doğan herkesin doğumla vatandaşlık hakkı kazandığı Yüksek Mahkeme (Supreme Court of the United States -SCOTUS) kararıyla teyit edilmiştir. 

Ancak bu anayasal yorum, 2025 yılında Trump yönetiminin attığı adımlarla yeniden tartışmaya açılmıştır.

Trump’ın 14160 Sayılı Emri Neyi Değiştirmek İstiyor?

20 Ocak 2025’te imzalanan Executive Order 14160 (Başkanlık Emri), şu durumlarda doğan çocukların artık ABD vatandaşlığını kanıtlayan belgeleri (örneğin pasaport veya doğum belgesi) alamayacağını ilan etti:

  • Annesi ABD’de yasal statüsü olmadan doğum yapmışsa ve babası da ABD vatandaşı ya da Green Card sahibi değilse,

  • Annesi geçici statü (örn. öğrenci vizesi) sahibiyse ve babası da vatandaş ya da Green Card sahibi değilse.

Emir, doğrudan “bu çocuklar ABD vatandaşı değildir” demiyor. Ancak federal kurumlara, bu çocuklara vatandaşlık veren belgeleri düzenlememe ve eyalet belgelerini kabul etmeme talimatı veriyor. Fiilen, doğumla vatandaşlığın tanınmaması anlamına geliyor.

Federal Mahkemelerden İlk Engel

Başkanlık emrinin yürürlüğe girmesi planlanan tarih olan 19 Şubat 2025 öncesinde, dört farklı eyaletteki federal mahkemeler (Maryland, Washington, New Hampshire ve Massachusetts) emri geçici olarak durdurdu.

Ancak bu kararlar uzun ömürlü olmadı. 27 Haziran 2025’te Yüksek Mahkeme, Trump v. CASA davasında şu kararı verdi:

  • Federal mahkemeler, sadece davacı taraflar için geçici engelleme kararı alabilir.

  • Tüm ülkeyi kapsayan “nationwide injunction” (ulusal düzeyde engelleme) yetkisi yoktur.

Bu karar, 23 davacı eyalette emrin askıda kalmasını sağlarken, geriye kalan 27 eyalette başkanlık emrinin yürürlüğe girmesinin önünü açtı.

Tüm Çocuklar Adına Açılan Davada Dönüm Noktası

Bu gelişme üzerine, 10 Temmuz 2025'te New Hampshire Bölge Mahkemesi'nde Barbara v. Trump adlı sınıf davası açıldı. Dava, “ABD’de doğacak tüm çocuklar” adına açıldı ve mahkeme şu kararları verdi:

  • Emir, 14. Değişiklik’e açıkça aykırıdır.

  • Doğumla vatandaşlık hakkı anayasal bir haktır.

  • Hükümetin bu hakkı tanımaması, çocuklar için geri döndürülemez zarar doğurur.

  • Emir, ülke genelinde tüm bebekler için durdurulmuştur.

ABD Adalet Bakanlığı bu karara itiraz etmedi. Böylece emir, tüm çocuklar açısından yürürlüğe girmeden engellenmiş oldu.

Peki Hangi Eyaletlerde Risk Oluşmuştu?

Yüksek Mahkeme kararı öncesi, başkanlık emri 27 eyalette yürürlüğe girmek üzereydi. Bunlar arasında Florida, Texas, Georgia, Alabama, Missouri gibi nüfusu yüksek eyaletler vardı. Eğer sınıf davası açılmamış olsaydı, bu eyaletlerde doğan ve ebeveynleri yukarıdaki kritere uyan bebeklerin pasaport alması mümkün olmayacaktı.

USCIS ve DHS'ten Devam Eden Çalışmalar

ABD İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) bünyesindeki ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri (USCIS), Başkanlık Emri 14160'ın olası yürürlüğü için hazırlıklarını sürdürüyor. Yüksek Mahkeme'nin ulusal çapta durdurma kararı vermesine rağmen, bu tür çocukların vatandaşlığını sorgulamak üzere detaylı uygulama planları üzerinde çalışıldığı belirtiliyor.

USCIS'in 25 Temmuz 2025 tarihli "Başkanlık Emri 14160'ın Uygulama Planı - Amerikan Vatandaşlığının Anlamını ve Değerini Koruma" başlıklı belgesi, potansiyel yürürlük senaryolarına yönelik hazırlıkların devam ettiğini ortaya koyuyor. Bu planlar, eyalet doğum belgelerinin otomatik olarak kabul edilmemesi ve özellikle öğrenci veya turist vizesiyle doğum yapan annelerin durumlarının incelenmesi gibi adımları içeriyordu. Ancak mahkeme kararları nedeniyle bu planlar şimdilik askıda kalmış durumda.

Belgeye buradan ulaşabilirsiniz.

Bundan Sonra Ne Olacak?

Başkanlık emrinin anayasal olup olmadığına dair esas dava süreci henüz tamamlanmadı. Davanın, 2026 yılında Yüksek Mahkeme önüne gelmesi bekleniyor. Bu süreçte yeni bir yönetim değişikliği ya da Kongre müdahalesi olursa, emir tamamen iptal edilebilir.

Eğer siz veya aileniz, ABD’de doğacak bir bebekle ilgili göçmenlik durumu nedeniyle endişe duyuyorsanız, yasal statünüzü doğru planlamanız hayati önem taşır. Özellikle geçici vize (F-1, B-2 gibi) statüsünde olan bireylerin durumunu detaylıca değerlendirmesi gerekir.

Doğumla vatandaşlık, Green Card başvuruları veya diğer göçmenlik konularında sorularınız mı var?

Gozel Law ekibi, bireysel ve aile temelli tüm göçmenlik süreçlerinde size rehberlik etmeye hazır.

Bize info@gozellaw.com adresinden e-posta gönderebilir veya +1 216-566-9908 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.

 

Bu içerik, yalnızca bilgilendirme amaçlıdır, belirli bir hukuki durum için avukat tavsiyesi yerine geçmez.

 

Yorumlar

Yorum Yapın

Lütfen adınızı ve soyadınızı giriniz
Lütfen geçerli bir e-posta adresi giriniz
Lütfen yorumunuzu giriniz

Bültenimize Abone Olun!

ABD Hukuku'ndaki önemli gelişmelerden haberdar olmak için bültenimize abone olabilirsiniz.

Merhabalar,
Size nasıl yardımcı olabiliriz?